6 Nisan 2014 Pazar

SÜMELA MANASTIRI



Sümela Manastırı, Trabzon ili, Maçka ilçesi, Altındere köyü sınırları içerisinde yer alan (Eski Yunanca adı: Panagia) deresinin batı yamaçlarında Kara (Eski Yunanca adı: Mela) tepesi üzerinde deniz seviyesinden 1.150 m yükseklikteki eski Yunan Ortodoks manastırıdır.
Kilisenin MS 365-395 tarihleri arasında inşa edildiği sanılmaktadır. Anadolu'da sıkça rastlanılan Kapadokya kiliseleri tarzında yapılmış, hatta Trabzon'da Maşatlık mevkiinde benzeri bir mağara kilisesi daha vardır. Kilisenin ilk kuruluşu ile manastır haline dönüşümü arasındaki bin yıllık dönem hakkında fazla bir şey bilinmemektedir. Karadeniz Rumları arasında anlatılan bir efsaneye göre Atina'lı Barnabas ile Sophronios adlı iki keşiş aynı rüyayı görmüşler; rüyalarında, İsa’nın öğrencilerinden Aziz Luka’ın yaptığı üç Panagia ikonundan, Meryem'in bebek İsa’yı kollarında tuttuğu ikonun bulunduğu yer olarak Sümela'nın yerini görmüşler. Bunun üzerine birbirlerinden habersiz olarak deniz yoluyla Trabzon'a gelmiş, orada karşılaşıp gördükleri rüyaları birbirlerine anlatmış ve ilk kilisenin temelini atmışlardır. Bununla birlikte manastırdaki fresklerde sıkça yer alıp, özel bir önem verilen Trabzon İmparatoru III. Aleksios'un (1349-1390) manastırın gerçek kurucusu olduğu sanılmaktadır.[1]
14. yüzyılda Türkmen akınlarına maruz kalan kentin savunmasında ileri karakol görevi üstlenen manastırın statüsünde Osmanlı fethinden sonra bir değişiklik olmamıştır. Yavuz Sultan Selim'in Trabzon’da ki şehzadeliği sırasında iki büyük şamdan buraya hediye ettiği, Fatih Sultan Mehmed, II. Murat, I. Selim, II. Selim, III. Murad, İbrahim, IV. Mehmed, II. Süleyman ve III. Ahmed'in de manastırla ilgili birer fermanları bulunmaktadır. Osmanlı döneminde manastıra sağlanan imtiyazlar, Trabzon ve Gümüşhane bölgesinin İslamlaşması sırasında özellikle Maçka ve kuzey Gümüşhane'de Hıristiyan ve gizli Hristiyan köyleri ile çevrili bir alan oluşturmuştur.[2]
18 Nisan 1916’dan 24 Şubat 1918’e kadar süren Rus işgali sırasında Maçka civarındaki diğer manastırlar gibi bağımsız bir Pontus devleti kurmak isteyen Rum milislerin karargahı olmuş, nüfus mübadelesi ile bölgedeki Hristiyanların Yunanistan'a gönderilmesinin ardından önemini yitirerek T.C. Kültür Bakanlığı tarafından yakın zamanda onarılana dek kaderine terk edilmiştir.[3]
Yunanistan'a mübadele ile göçen Karadenizli Rumlar Veria kentinde Sümela adını verdikleri yeni bir kilise inşa etmişlerdir. Her yıl Ağustos ayında tıpkı geçmişte Trabzon Sümela'da yaptıkları gibi yeni manastırın çevresinde geniş katılımlı şenlikler düzenlemektedirler.
2010 yılında Türkiye Cumhuriyeti Hükûmeti'nin izni ile Hıristiyanlarca Meryem Ana'nın göğe yükseliş günü olarak kabul edilen ve kutsal sayılan 15 Ağustos günü 88 yıl aradan sonra ilk ayin düzenlenmiş, ayini Fener Rum Patriği Dimitri Bartholomeos yönetmiştir.

KUŞTUL MANASTIRI

 
Kuştul Manastırı
Bu manastır Trabzon'un Esiroğlu Beldesinin Kuştul (Şimşirli) ismi verilen köyündedir.
Yapının bulunduğu yere gidiş şöyle olmaktadır. Önce Esiroğlu Beldesine gidilip, oradan minibüs veya jeep kiralanır. Soldaki yol takip İkidere Köyüne gelinir. Bu köyde yol ikiye ayrılır. Yolun biri sağa diğeri sola gider. Sağa giden yol yamaçta bulunan Konaklar Köyüne varır. Buradan Kuştul daha uzak olmasına rağmen ulaşım daha iyidir. Katır veya yaya olarak gidilirse manastıra bir-iki saatte varılabilir.
Vadinin tabanından dirsek şeklindeki kaya üzerine oturtulan bu yapı, kale gibi, vadiye hakim bir tepede kurulmuştur.. Maçka yolu üzerinde ve bağımsız bir amir gücüne sahip olan, üçüncü manastırdır. MS. 752 yılında kurulduğu söylenen bu manastır 1203 senesinde yağma edilip, terk edildi. Ama 1393 yılında tekrar kurulup 15. yüzyılın başında yine eski önemini kazandı. Bu asrın binalarının çoğu 1904 yılında çıkan büyük bir yangınla harap olduktan sonra manastır, bir daha inşa edilmiştir.

KAYMAKLI MANASTIRI

 
 
 
Kaymaklı Manastırı
Trabzon'un 3 km güneydoğusunda Boztepe'nin Değirmendere vadisine bakan yakasında kurulmuştur. 1424 yılında inşa edilmiştir. Yapılar topluluğu dikdörtgen alan içerisinde, ortada tek apsisli kilise, kuzey batıda çan kulesi, güney doğuda ise küçük bir şapel ve manastır hücrelerinden oluşmaktadır. Manastır yapıları birçok defa onarım görmüştür. En eski kısım kilisenin beşken apsis bölümüdür. Kilise içerisindeki freskler 18. yüzyıla tarihlenmektedir.

ÇAYKARA

 
 
Çaykara: 1990 sayımına göre toplam nüfûsu 21.660 olup, 2250’si ilçe merkezinde, 19.410’u köylerde yaşamaktadır. Merkez bucağa bağlı 20, Uzungöl bucağına bağlı 9 köyü vardır.

İlçe toprakları denizden içeride ve dağlık kesimde yer alır. Toprakların büyük bölümünü Doğu Karadeniz Dağları kaplar. İlin en yüksek noktası olan Çakırgöl Dağı (3063 m), İlçe topraklarının güneybatısında yer alır. Dağların eteklerinde yüksek yaylalar vardır. Solaklı Çayı ve kolları ilçenin en önemli akarsuyudur. İlçe sınırları içinde iki göl bulunur. Bunlar Çakırgöl veUzungöl’dür.

Ekonomisi hayvancılığa dayalıdır. En çok sığır beslenir. Müsâit alanların azlığı sebebiyle tarım çok az yapılır. En çok mısır yetiştirilir. Fasulye, patates, fındık, çay ve elma yetiştirilen diğer tarım ürünleridir. İlçe topraklarının geneli ormanlarla kaplı olduğundan, ormancılık ekonomide önemli bir yer tutar. Ormanlar kayın, gürgen, köknar, sarıçam ve ladin ağaçlarıyla kaplıdır.

ÇARŞIBAŞI

 
 
 
 
Çarşıbaşı: 1990 sayımına göre toplam nüfûsu 19.287 olup, 6002’si ilçe merkezinde, 13.285’i köylerde yaşamaktadır. Merkeze bağlı 21 köyü vardır. Vakfıkebir ilçesine bağlı bucakken 16 Mayıs 1990’da 3647 sayılı kânunla ilçe oldu.

İlçe toprakları dar kıyı şeridi ve hemen arkasından yükselen kıyı dağlarından meydana gelir. Dağlar derin akarsu vâdileriyle parçalanmıştır. İlçenin tarım alanları sınırlıdır. Dağlık bölümdeki ormanlar kızılağaç, gürgen, kayın ve ladin ağaçlarıyla kaplıdır.

Ekonomisi tarıma dayalıdır. Başlıca tarım ürünleri patates, mısır ve fındıktır. Büyükbaş hayvancılığı ekonomide önemli yer tutar. Kıyı kesimlerinde balıkçılık yapılır.

BEŞİKDÜZÜ





Beşikdüzü: 1990 sayımına göre toplam nüfûsu 28.794 olup, 14.047’si ilçe merkezinde, 14.747’si köylerde yaşamaktadır. Merkez bucağa bağlı 28 köyü vardır. Vakfıkebir’e bağlı bucakken 19 Haziran 1987’de 3392 sayılı kânunla ilçe oldu.

İlçe bütün Karadeniz kıyısında olduğu gibi dar kıyı şeridi ve hemen arkasından yükselen kıyı dağlarından meydana gelir. İlçenin tarım alanları sınırlıdır. Dağlık kesimleri kaplayan ormanları; kızılağaç, gürgen, kayın ve ladin ağaçlarından meydana gelir. Başlıca tarım ürünleri patates, mısır, fındık ve çaydır. Hayvancılık ekonomide önemli yer tutar. Kıyı kesimlerde balıkçılık gelişmiştir.

ARSİN

 
 
 
 
Arsin: 1990 sayımına göre toplam nüfûsu 33.432 olup, 6705’i ilçe merkezinde, 26.727’si köylerde yaşamaktadır. Merkez bucağa bağlı 23 köyü vardır. Yüzölçümü 169 km2 olup, nüfus yoğunluğu 198’dir.

Bütün Karadeniz kıyısında olduğu gibi Arsin’de de dar kıyı şeridinin hemen arkasından kıyı dağları yükselir. Sık fakat kısa olan akarsular, dağları parçalarlar. İlçenin tarım ve yerleşim alanları sınırlıdır. Başlıca ürünleri, fındık ve mısırdır. Kıyılarda balıkçılık gelişmiştir.

ARAKLI

 
 
 
 
Araklı: 1990 sayımına göre toplam nüfûsu 55.419 olup, 12.141’i ilçe merkezinde, 43.278’i köylerde yaşamaktadır. Merkez bucağa bağlı 27, Dağbaşı bucağına bağlı 14 köyü vardır. Yüzölçümü 372 olup, nüfus yoğunluğu 149’dur.

İlçe toprakları dar bir kıyı şeridinin hemen arkasından başlayan dağlardan müteşekkildir. Trabzon Dağları ilçenin büyük bir bölümünü kaplar. Yağışların bol olması dağlık bölümlerde gür bir ormanlık alanın doğmasına sebep olmuştur. İlçenin orta kesimlerindeki dağların, yamaçlarında yüksekliği 1750-2200 m arasında değişen platolar yer alır. İlin en uzun akarsuyu olan Karadere ilçe merkezinden geçerek Karadeniz’e dökülür.

Ekonomisi tarıma dayalıdır. Başlıca tarım ürünleri çay ve fındıkdır. Hayvancılık ekonomide önemli bir yer teşkil eder. Besi hayvancılığı gelişmiş olmasına rağmen, yaylacılık hâlâ önemini korumaktadır. En çok sığır beslenir. İlçede üretilen çayın işlendiği bir çay fabrikası vardır.

AKÇAABAT

 
 
 
 
 
Akçaabat: 1990 sayımına göre toplam nüfûsu 99.826 olup, 25.285’i ilçe merkezinde, 74.541’i köylerde yaşamaktadır. Merkez ilçeye bağlı, 62, Derecik bucağına bağlı 10 köyü vardır.

İlçe torakları dar bir kıyı şeridiyle, güneydeki dağlık kesimden meydana gelir. Dağlık kesimin içlerine doğru genişleyen kıyı şeridinde tarım yapılır. Başlıca tarım ürünleri mısır, fındık ve zeytindir. Balıkçılık ve büyükbaş hayvancılığı gelişmiştir. Son zamanlarda çilekçilik de gelişmektedir. İlçede tütün işleme atölyesiyle hayvan yemi de üreten bir süt fabrikası vardır.

1 Nisan 2014 Salı

VİDEO

VİDEO EKLENECEKTİR

TRABZONA DAİR GÖRSELLER




TRABZON MERKEZ




KÜÇÜK AYVASIL KİLİSESİ



Küçük Ayvasıl Kilisesi
Şehrin en eski kiliselerinden birisidir. Üç nefli bir bazilikadır. Narteksi yoktur. Nefler içten ve dıştan yuvarlak planlıdır. Zemininde kriptası bulunur. Naosta T şekilli iki ayak ile iki İon başlıklı sütün bulunur. Giriş kapısında bir Bizans kabartması ile 884-885 tarihinde I. Basil zamanına ait onarım kitabesi bulunmaktadır. İçerisinde daha geç dönemlere ait fresk kalıntıları bulunmaktadır.

LAPAZAN YAYLASI





Lapazan Yaylası



Trabzon’da altyapısı olmayan tamamen ilkel yöntemlerle konaklayabileceğiniz bir yayla arıyorsanız size Lapazan Yaylası’nı önerebiliriz. Maçka ilçesindeki bu yaylanın denizden mesafesi 2.200 metredir. Alt yapısının olmadığı yaylada ziyaretçilere uyku setlerini, yiyecek ve içeceklerini yanlarına almalarını öneriyoruz. Yayla konusunda diğer alternatfleriniz ise Çakırgöl, Sultanmurat ve Sazalan yaylalarıdır.

TRABZON KALESİ




Trabzon Kalesi



Trabzon Kalesi, Roma döneminde kalma ve büyük bir bölümü ayakta kalmayı başarmış tarihi bir yapıdır.

TRAZBZON MÜZESİ




Trabzon Müzesi



Banker Kostaki Teophylaktos tarafından yaptırılan konak, bugün müze haline getirilmiştir. Binanın tüm malzemelerinin İtalya'dan getirildiği ve İtalyan bir mimar tarafından yaptırıldığı bilinmektedir. Bu konak 13 yıl süren restarasyon çalışması sonrası Trabzon Müzesi olarak ziyarete açılmıştır.

ATATÜRK EVİ VE MÜZESİ




Atatürk Evi ve Müzesi



Atatürk köşkü, Konstantin Kabayanidis tarafından yazlık olarak yaptırılmış harika bir mimariye ve bahçeye sahip bir köşktür. Binanın bir başka özelliği de Atatürk'ün bu evde kaldığı bir gece, bütün mal varlığını Türk halkına armana etme kararını almış olmasıdır. Köşkün çok güzel bir bahçesi var.

UZUNGÖL


Uzungöl



Trabzon'un bir başka simge yeri de Uzungöl'dür. Heybetli dağların arasında kalmış bu doğa harikası yer, yılın neredeyse her mevsimi yağış almaktadır. Gölün etrafında konaklama yapabileceğiniz çok sayıda pansiyon bulabilirsiniz. Doğayla başbaşa kalmak isteyenlere duyurulur.

BOZTEPE


Boztepe



Şehre tepeden bakıp lezzetli bir çay içmek isterseniz adresiniz mutlaka Boztepe olmalı. Hele bir de hava bulutlu değilse harika fotoğraflar da çekebilirsiniz. Burada demlik çay satın alıp, manzaranın da tadını çıkartarak keyifli bir gün geçirebilirsiniz. Gece manzarasının da güzel olduğunu hatırlatalım.

AYASOFYA MÜZESİ



Ayasofya Müzesi



Trabzon’daki önemli kiliselerden biri de Ayasofya Müzesi’dir. 1250-1260 yılları arasında yapılan kilise, yüksek kubbesiyle dikkat çeker ve günümüzde müze olarak ziyaret edilebilmektedir.


SÜMELA MANASTIRI





Sümela Manastırı


Trabzon’un simgelerinden olan Sümela Manastırı, 365-395 yılları arasında Maçka'da yüksek bir tepede sert kayalıklar üzerine inşa edilmiş önemli bir yapıdır. Bugün müze olarak ziyaret edilebilen manastırda zaman zaman ayinler de yapılıyor.